Mutfakta Kazalar ve Güvenlik


Mutfakta Kazalar ve Güvenlik: Mutfaklarımızda çalışırken her ne kadar dikkati elden bırakmasak da küçük kazaların önünü alamayız. Mutfaklarımızda meydana gelen kazalar, genelinde iki kaynaklıdır. İlki kendimizden kaynaklanan kazalar, ikincisi kullandığımız mutfak aletlerinden ve küçük el aletlerinden kaynaklanan kazalardır. Bunların yanında diğer bir kaza ise, sınıflandırmaya girmeyen kazaların varlığı da bir gerçektir.

1. Tencere ocak üzerinde iken, diğer oda da bulunan telefona koşmak ve telefona cevap vermek bir kaza nedeni sayılabilir. Telefon konuşmalarında ki geçen süreyi kontrol etmek oldukça zordur. O nedenle, böylesi durumlarda ocağı kapatarak telefon konuşması yapmak, yemek ve ocak ilişkili kazaları önleyebilir.

2. Mutfak dolaplarında ki kapakların açık bırakılması da küçük bir kaza nedenidir. Mutfak işleri çoğunlukla acelesi olan işlerdir. İş sürelerini zamanlamak çok zordur. Eğer ki, yemek hazırlığını bir düzen içerisinde yapma alışkanlığımız yoksa, yemek yaparken elimiz ayağımıza mutlaka dolaşacaktır. Onun için, yemek hazırlarken malzemelerin ön hazırlığını yapmalıyız.
Ocağın başına geçtiğimizde yemek malzemelerin her biri, küçük kaselerde hazır olmalıdır. Mutfak raflarından alacağımız tencere, tabak, bardak gibi mutfak gerçlerini aldıktan sonra dolap kapaklarını mutlaka kapatmalıyız.
Açık dolap kapaklarına başımızı çarpmamız kaçınılmazdır. Aynı kazanın bir başka sebebi ise, bulaşık makinasında veya bulaşık rafında yıkanmış bekleyen tabak, bardak gibi gereçlerin raflara yerleştirilmesi sırasında da olabilmektedir. Çoğunlukla böylesi durumlarda mutfak dolaplarının kapaklarının pek çoğu açık olacaktır.

3. Sıklıkla yaşanan bir başka kaza nedeni ise, ocak üzerinde ki tencerelerin yerinden kaldırılması sırasında yaşanmaktadır. Tencereleri ocak üzerinden kaldırırken çoğunlukla tutacak kullanmaktan kaçınırız, bu hatamızla tencere kulpunun ısısını elimizi yaktıktan sonra öğreniriz.

4. Fırınlarımızı kullanırken el yakma kazaları yaşamamız kaçınılmazdır. Bunun başlıca nedeni, fırın eldiveni kullanmıyor olmamızdandır. Fırına tepsi sürerken veya tepsi alırken sanmıyorum ki, tepsiler çıplak elle tutulsun. Mutlaka bir tutacak veya bez elimizin altındadır.
Ne var ki, kulandığımız tutacak bezler, fırın ısısının elimize vereceği zararı karşılayamazlar. Bir de bezler ıslak ve nemli ise, ısı iletimi iki kez artacak olduğundan bizler elimizi yakmaktan kurtulamayacağız.
Aynı şekilde tepsi fırın içerisinde iken, gıdaların pişme kontrolünün yapılması veya gıdaların yerlerinin değiştirilmesi kazalara davetiye çıkarmaktır. Çoğunlukla bu gibi durumlarda fırın üst ısıtıcı rezistanslarına elimizin çarpması ile elimizin yanmasıdır. Bu kazaların önüne geçmek için tepsimizi fırın dışarısına alarak yapmalıyız.

5. Klasik konseve kutuların açılması veya çek aç tekniği ile hazırlanmış konserve kutularının açılması oldukça dikkat ve güç isteyen bir iştir. Her ne kadar dikkat etsekte, konseve açarken el kesiklerini yaşamak mümkündür.
Bu kazaların en fazla yaşandığı durum, kapakların yarı açılmış halinde ki durumdan kaynaklanır. Özellikle kapakların tamamen açılması sırasında, kapak yerinden alınırken mutlaka elimizi koruyacak tedbirler almalıyız. Ya da bu işi kendimiz yapmamalıyız. Ayrıca, konserve kutularını açarken bıçak kullanmamalıyız.

6. En fazla, mutfaklarımızda kazaya neden olan el aletleri bıçaklardır. Gıda maddelerini soyarken, doğrarken mutlaka uygun bıçak kullanmalıyız. Bir de kullandığımız bıçak keskin olmalıdır.

7. Haberimiz olmadan, ocak üzerinde bulunan tencere veya benzeri gereçlerin taşıp ocağı söndürmesi durumunda, gaz çıkışı devam edeceğinden çok dikkatli olmalı, ocağı yakmadan önce mutfak odasını havalandırmalıyız.

8. Elektrikli mutfak aletlerinin fişini prizden çıkarırken, fişin gövdesini veya tutma yerini kullanmalıyız. Fiş kordonunu 'kablosunu' kullanarak fişi prizden çekmemeliyiz.
Mutfağınızda kolaylıklar dileği ile,
https://tatlar.blogspot.com/

Bu blogdaki popüler yayınlar

ekşi yoğurt mayasından tatlı yoğurt

donmuş taze fasulye kokusu nasıl giderilir

pilava ne kadar yağ konur

Aşurelik buğday ve yarma 'dövme' nedir